Dönüşüm
İnsan hayat serüvenine yelken açtığı ilk andan itibaren karaya ulaşıncaya dek sürekli bir değişim, çoğunlukla da gelişim halindedir. Anladığım ya da kendimde gözlemlediğim kadarıyla bazı dönemler bu değişim hızlanıyor. Sezgisel güç artıyor, kişinin kendine verdiği değer artarken çevresindekileri daha az umursar / önemser oluyor. Bazı acılar tecrübeye, bazıları pişmanlığa evriliyor. Bazıları ise mumyalanmış gibi ilk haliyle zamana meydan okuyor. En avam tabirle hayat insanı şekilden şekile sokuyor.
Tekamül kadehinden yudum yudum içerken de çevresindeki insanların değişimini hayretle karşılıyor insan. Bu çelişkiye isterseniz bencillik de diyebilirsiniz tabii.
Yıllar sonra karşılaşılan bir dostu ya da akrabayı bıraktığı gün ki gibi bulmayı ummak bir nevi bencillikdir bana göre. Hele ki kendisi bu denli değişmişken insan.
Aşağıda güftesini paylaştığım şarkıyı dinlerken ben bunları düşündüm. Bakalım siz nasıl yorumlayacaksınız.
"Sen hep beni mazideki halimle tanırsın.
Hala bilirim aşk ile bekler, inanırsın.
Hep öyle siyah saçlı,
ve hülyalı sanırsın.
Hala bilirim aşk ile bekler, inanırsın."
Yorumlar
Yorum Gönder