Gençliğe Veda

Bugün bir arkadaşla sohbet ederken sözü geçince durup düşündüm. Otuzlu yaşların son çeyreğine dayandı ömür. Filmi başa sarıp seyrettiğim zaman terazide acılar ağır basıyor. Geçmeyen pek az dert kalıyor aslında. Problemler,  paydos zilleri çalınca sonbahar yaprakları gibi dökülüp gidiyor insanın hayatından. Kış güneşi mutluluklar zaten içimi ısıtmaya fırsat kalmadan kayboluyorlar. Hayatımın en problemsiz zamanlarını yaşıyorum şu sıralar. Burada henüz bahsetmediğim büyük badireler, kalıcı izlerini bırakarak veda ettiler. Acıların, sıkıntıların, ızdırapların faturasını ömürden ödüyormuş insan. Ben bu faturadan bu yaşıma kadar habersizdim. Sorunları çözerek refaha erdiğim zaman hayata kaldığım yerden devam edeceğim sanıyordum ama yanıldım. Farkettirmeden alacaklarını da alıp gitti yıllar.

"Ellerim semaya doğru yalvardım yıllarca.
  Dursun zaman! Dönmesin mevsimler.
  Tanrım! Bana ümit ver.
  Heyhat!
  Yine mevsimler dönecek,
  Yine yapraklar düşecek,
  Giden gençliğim hiç geri gelmeyecek."

Yorumlar

  1. otuzlu yaşların sonu bende de bazı şeylerin bam teline dokunsa da UK'in bana öğrettiği ve benim de hazmetmeye çalıştığı şey sanırım bu yaş mevzusu. yaş sadece bir numaradan ibaretmiş. ama bunu kafama sokmaya çalışmam daha zormuş. hele ki nahif bir yapın varsa daha da üzücü olabiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de o kadar hızlı geçiyor ki sanki yaşanmadan geçiyor gibi yıllar

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evvel zaman

İşte Benim Serüvenim 4

Anlam Üzerine