Katarsis

 Eşcinsel temalı ilk izlediğim film Zenneydi. Daha evvel hiç bu tarz bir film izleme şansım olmamıştı. Filmi izlerken böyle bir reaksiyon vereceğimi düşünemezdim. Daha önce böyle bir ağlama krizi yaşadığımı hatırlamıyorum. O filmi izleyeli uzun yıllar oldu. Sonrasında da izlediğim hiçbir filmde böyle bir şey yaşamadım. Sanki o yaşıma kadar içimde biriken ne varsa çağlayan gibi gözlerimden boşaldı. Evdekiler duymasın diye ağlama seslerini, muazzam bir efor harcadım. Filmde sanki benim iç dünyamda kendimden bile gizlediğim şeyler canlandırılıyordu. Oradaki insanların sadece cinsel yönelimleri için yaşadıkları öylesine içimi yakıyordu ki. Empati değildi bu. Yani bu kadar basit değildi. Oradaki bendim. Sanki o zamana kadar ki hayatım, hatta gelecekte başıma gelecekler film şeridi halinde gözlerimin önüne serilmişti. O zaman geleceğimle ilgili tahmin ettiğim o acıklı senaryoların hiçbiri gerçek olmadı. Hatta her şey son olumlu yönde ilerledi. Bu sebeple benim geçmişte yaşadıklarımı şimdi yaşayanlar varsa, kesinlikle herşey böyle kötü gidecek diye düşünmesin. Şu yaşıma kadar kafamda felaketleştirdiğim hiçbir şey gerçek olmadı. Hiçbir acı kalıcı değil diyemem ama kader asla düz bir çizgi değil. Tamamen bir frekans halinde seyrediyor. Ne acılar daimi, ne de mutluluklar. Perdeler kapanana kadar dünya sahnesinde bu inişli çıkışlı senaryoyu canlandıracağız. 

"Menekşelendi sular.

 Sular menekşelendi.

 Esmer yüzlü akşamı dinledim,

 Yine sensiz.

 Leylak pırıltılarla bahçeler gölgelendi.

 İnledi yine bülbül. 

 Olmazmış,

 Gül dikensiz."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evvel zaman

İşte Benim Serüvenim 4

Anlam Üzerine